"Aile Dizimi Terapisi" genellikle aile üyeleri arasındaki ilişkileri ve aile dinamiklerini anlamaya yönelik bir terapi yöntemidir. Bu terapi, Bert Hellinger tarafından geliştirilen "aile dizimi" yöntemine dayanır. Hellinger, aile içindeki ilişkilerin derin dinamiklerini anlamak için aile üyelerinin fiziksel konumlarını kullanarak bir tür görselleştirmeyi benimsemiştir.
Aile Dizimi kişiyi, tek başına bir birey olarak değil, aynı zamanda içine doğduğu aile sisteminin önceki kuşaklardan ona aktardıkları ve onlarla olan bağıyla tanımlar ve görür. Böylece bugün yaşadığımız zorlukların bazıları geçmişte yaşananların farkındalığıyla daha açıklayıcı ve yol gösterici şekilde anlamlandırılır. Önceki nesillerin (büyükanne, büyükbabalar, onların ebeveynleri vb.) yaşadığı karakteristik olayları, zorlukları, travmaları, hatta bu travmalara hangi yaşta maruz kaldıkları gibi yaşanmışlıkları göz önüne alır ve değerlendirir. Bugüne ve kişiye bu bilgiler ışığında daha büyük bir pencereden bakar, kişinin hayatına olan etkilerini görür ve çözümler.
Bir insanın; babaannesinden göz rengini, hiç tanımadığı babasından yürüyüş tarzını, dedesinden müzik yeteneğini miras aldı denmesi kimseyi şaşırtmaz. Oysa ailemde üç nesil boyunca yaşanmış kıtlık korkusunu, çok erken yaşanmış kayıpların ardından tutulamayan yası, mecburen göçmek zorunda kaldıkları için yaşanan korkuyu, öfkeyi onları hiç tanımasam da ben de içimde hissediyorum dediğimde buna şaşırıyor olmanız olasıdır.
New York'ta Tıp Fakültesinde Psikiyatri ve Nörobilim alanlarında profesör olan Rachel Yehuda, Nazi soykırımdan kurtulanlar ve onların çocuklarının nörobiyolojisini incelenmiştir. Kortizol genel olarak “stres hormonu” olarak bilinir. Yehuda ve ekibinin araştırmaları soykırımdan kurtulmuş TSSB bozukluğu olan kişilerin ve onların çocuklarının benzer bozuk kortizol seviyesine sahip olduklarını göstermiştir. Bu deneyimlerden gelen ailelerde sonraki kuşaklarda, stres kaynaklı pek çok semptoma, kronik ağrı, kronik yorgunluk, majör depresyon, anksiyete gibi pek çok travmaya sahip ya da yatkın olduklarını saptamıştır. Örneğin savaş yaşamış bir ebeveynin sonraki kuşaklarında sese aşırı duyarlılık, genelde bir tetikte olma hali, stresli olma hali şeklinde yansımaları saptanmıştır. Bu durumun sadece savaş gibi kitlesel büyüklükte bir travma olmasına gerek yoktur. Ailelerimizin içinde yaşanmış suç, intihar, erken kayıp, erken evden ayrılma gibi sinir sistemlerinin sindirmesinin zor olduğu yaşanmış pek çok deneyimin bu aktarımı etkilediği görülmüştür.
Anneanneniz annenize hamileyken, sizin gelecekte yaşamınızı oluşturacak olan, öncü yumurta hücreleri annenizin yumurtalıklarında mevcuttur. Bu üç neslin aynı biyolojik ortamı paylaştığı gerçeği embriyolojide çok uzun süredir bilinen bir gerçekliktir. Aynı çevresel ortama maruz kalmış, hiç zorlanmadan duyguların biyolojik olarak iletilebileceği aynı ortamı paylaşan bu 3 kuşağın bir anlamda tek bedende olmasının bir an için bile görüntüsünü gözünüzde canlandırsanız, aslında sadece bu bile çarpıcı bir gerçekliğin ispatıdır diyebiliriz.
2013 yılında Atlanta Emory Üniversitesi’nde, DNA da epigenetik değişimler yoluyla nesiller arası aktarımı anlamak üzere bir çalışma yapılmıştır. Erkek farelere kiraz çiçeği kokusu koklattıkları an, aynı zamanda elektro şok vermişlerdir. Bu deneye maruz kalan farelerin spermlerinde değişimler saptanmıştır. Bu elektroşok alan farelerin spermini ise hiçbir stres faktörüyle karşılaşmamış dişi farelerle döllemişler. Bu döllemeden doğan yeni nesil fareleri bireysel olarak hiçbir strese maruz bırakmamışlar. Buna rağmen bu yeni nesilde doğan yavru fareler sadece kiraz çiçeği koklatıldıklarında sanki çok büyük bir stres yaşıyormuş gibi tepkiler vermişlerdir. Beyin ve burunlarının korku tepkisiyle ilgili bölümlerinde strese bağlı yüksek değerler saptanmıştır. Bu yavruların da yavrularını döllediklerinde araştırma sonuçlarının aynı şekilde olduğu görülmüştür.
Uygulama:
Aile Dizimi, teknikte özel eğitim almış bir terapist veya yönlendirici tarafından yönetilen bir terapi yöntemidir. Aile Dizimi Terapisinde, terapi alan kişi, terapiyi yönetecek kişi ile öngörüşme yaparak aile dinamikleri ve açtırmak istediği konu hakkında bilgiyi verir. Aile dizimi terapi yöntemi uygulanırken eğer grup terapisi ile yapılıyor ise aile dizimi yapılan kişinin kendisini, dizimdeki akrabalarını ve olaya konu diğer kişileri temsil edecek kişilere ihtiyaç vardır. Bu sebeple terapinin en az 10 kişi ile yapılması uygundur. Bu sayı aile dizimindeki kişilere göre azalmakta veya artmaktadır. Dizim esnasında dizimi açtırmak isteyen kişi, grubun diğer üyelerini, kendi gerçek aile üyeleri için temsilci olarak hizmet etmek üzere seçer. Temsilciler aile öyküsünü veya terapiyi alan kişiyi ilgilendiren konuyu bilmezler. Dizim süresince temsilcilerden,canlandırdıkları aile üyeleri ile terapiyi alan kişi arasındaki bağlantı hakkında ne hissettiklerini veya düşündüklerini açıklamaları istenir. Ayna nöronlar sayesinde temsile giren kişiler, temsil ettikleri karakterlere bürünürler.
Aile dizimi terapisi eğer bireysel terapi şeklinde yapılıyor ise, kişinin akrabalarının yerine terapist geçmekte ve terapist sürekli olarak aile fertleri arasında yer değiştirmektedir. Bireysel seanslarda ayrıca aile fertleri yerine koyabilmek için oyuncak bebekler ya da objeler de kullanılmaktadır.
Aile dizimi morfogenetik alan üzerinden çalışır.
Soyağacının zedelenmesine yol açan travmatik olaylar:
Cinayet
Hırsızlık
Göç
Kıtlık
İntihar etme
Ani ölüm
Aldatılma
İsteksiz/ gönülsüz birliktelik
Terk edilme
Tecavüz, taciz
İşkenceye maruz kalma
Boşanma
Evlilik dışı çocuk sahibi olma
Düşük yapma
Kürtaj
Evlatlık verilme veya verme
Doğuştan gelen zihinsel ve bedensel rahatsızlıklar.